fbpx

Şirketler dijital çağda rekabetin içinde kalabilmek için hızla DevOps’u benimsiyorlar. Bunu daha iyi uygulayabilenler, yüksek kalite ürünlerini pazara daha hızlı çıkarıyorlar ve gelişmeye açık alanları keşfetmeye durmaksızın devam ediyorlar. Tüm bunlar, daha fazla gelir, daha yüksek kullanıcı üretkenliği ve müşteri memnuniyeti olarak geri dönüyor.

RightScale’in 2017 Cloud raporuna göre, ankete katılım gösteren şirketlerin %78’i belli bir seviyede DevOps adaptasyonuna sahip olduğunu belirtiyor. Peki, bazıları bu konuda başarılıyken diğerleri neden başarısız oluyor ya da neden bu alanla ilgili aksiyon almıyor?

Bu, çoğunlukla, konuya dair doğru bir ölçümleme sistemleri olmayışından ve DevOps adaptasyonunun yarattığı etkiyi görememekten kaynaklanıyor. Bu sebeple, DevOps başarısını ölçerken dikkat edilecek unsurlara göz atmak, süreçlerin gelişmesine ve başarının sürekliliğine katkı sağlayacaktır.

Aşağıdaki gibi ölçümleme kalemleriyle ilgili verileri elde etmek için farklı uygulama performans yönetimi araçları (application performance management) kullanılabilir.

 

SÜRAT

Otomasyon, DevOps’un en görünür parçasıdır. Sürat konusu, son güncellemeleri kullanıcılara en hızlı ve güvenilir şekilde ulaştırmakla alakalıdır. Bu, ürünlerin yeni özelliklerle rekabette öne geçmelerine ve müşteri bağlılığının artmasına katkı sağlayacaktır.

Bu konuda dikkate alınabilecek ölçüler şunlardır:

  • Deployment frequency (yeni versiyon yayınlama sıklığı)
  • Deployment lead time (yeni versiyonu üretim sürecine getirme süreci)

 

SERVİS KALİTESİ

Yeni özellikler ya da güncellemeler, kullanıcıların ihtiyaçlarına cevap veremediğinde yukarıda bahsettiğimiz hızın çok da bir anlamı kalmaz. Servis kalitesiyle ilgili dikkate alınması gereken ölçütlerden bazıları aşağıdaki gibidir.

  • Change failure rate: Herhangi bir hata ile sonuçlanan sürümlerin oranını ifade eder. Daha gelişmiş DevOps pratiklerine sahip organizasyonlar, gelişmiş test süreçleriyle yetinmeyip aynı zamanda uygulama stabilizasyonu garantisini de verirler.

 

  • Hata ya da destek talebi sayıları: Bir sürümün ardından kaç tane bug ile ya da performans kaynaklı sorunla karşılaştınız? Bu rakamlar, eski sürümlerin gerisinde mi ilerisinde mi? Bu hataların ne kadarı izleme araçları tarafından yakalandı, ne kadarı kullanıcılar tarafından raporlandı?

Bunlar gibi soruların yanıtları aranarak yapılan ölçümlemeler, DevOps başarısını arttırmak için oldukça önemlidir.

 

  • MTTR (Ortalama tamir süresi): Problemlerin hızlı tespiti ve tamiri oldukça önemlidir. ESG’nin konuyla ilgili araştırmasına göre, daha olgun DevOps pratiklerine sahip organizasyonlar, sorunları çoğunlukla yarım saatten kısa sürede çözebilmektedir.

 

SON KULLANICI DENEYİMİ

Sürat ve kalitenin yanında, DevOps özelinde ölçülmesi gerekenlerden biri de son kullanıcı üzerinde yapılan etkidir. Yaptıklarınızın kullanıcı ihtiyaç ve taleplerine cevap verebilmesi gerekir. Bununla ilgili aşağıdaki ölçüm tipleri kullanılabilir.

 

  • Özellik kullanımı: Hedeflenen kullanıcı kitlesinin ne kadarı yeni bir özelliği kullanıyor? Kullananların kullanım alışkanlıkları nasıl şekilleniyor? Kullanım süresi, tamamlanan işlem sayısı gibi verilere bakmak iyi bir başlangıç olacaktır.

 

  • İşe etkisi: Özelliklerin kullanımı kadar, bu kullanımın iş üzerindeki etkisi de önemlidir. Kullanım istatistiklerinin yanında, bu rakamların üretkenlik, karlılık, müşteri memnuniyeti üzerindeki etkisini de değerlendirmek gerekir.

 

 

Kaynak: RiverBed